BANKA ve BANKACILIK İŞLEMLERİNDE KULLANILAN TERİMLER ve ANLAMLARI
ACİZ VESİKASI : Alacaklı alacağının
tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine verilen vesika, belge
ANONİM
ŞİRKETİ : Bir unvana sahip, esas
sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal
varlığı ile ortaklarının sorumluluğu bulunan, taahhüt etmiş oldukları sermaye
payı ile sınırlı bulunan şirkettir
ARİYET
: Ödünç; ödünç sözleşmesi
AYNİ
: Mala ilişkin; eşyaya bağlı; malın mülkiyeti ile
ilgili
BONO
: Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve
havalesine, belirlenen vadede, belirli bir tutarı ödeme taahhüdünü içeren, özel
biçim ve hükümlere tabi ticari senet; emre yazılı senet
BUTLAN
: Geçersizlik
CEBRİ
İCRA : Kendi istekleriyle
borçlarını ödemeyen borçluların, borçlarını Devlet kuvveti ile ödemelerinin
sağlanması; ilgili icra dairelerinin, (gereğinde) zor kullanarak, borçluyu
borcunu ödemeye zorlamaları
CİRO
: Çifte yetki veren havale; ticari senedin,
arkasına yazılan yazı veya imza ile başkasına devri
CÜZİ
HALEFİYET : Miras üzerinde sadece bir
talep hakkı elde etmeyi, buna karşılık borçlardan sorumlu olmamayı ifade eder.
Kendisine sadece belirli bir mal bırakılmış şahıs (musaleh) cüzi haleftir.
DEF’İ
: Taraflardan birinin kendisine açılan davada
borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol
EDİM
: Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla
alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu
bir davranış biçimi
EMTİA
: Ticaret konusu olan her türlü mal
FER’İ
: Ekli; eklentili; ikinci derecede olan
FİİL
EHLİYETİ : Bir kimsenin, kendi
eylemleriyle haklar ve yükümlülükler yaratması yeteneği
GABİN
: Aşırı yararlanma, edimler arasında açık
oransızlık, alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden
çok fazla olması
GAİPLİK
KARARI : Bir kimsenin ölüm
tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun süre haber alınmaması sonucu
yargıç kararı ile kişiliğine son verilmesi
HAK
EHLİYETİ : Sağ doğmak şartıyla ana rahmine
düştüğü andan ölüm anına kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni
haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneği
HAKSIZ
FİİL : Hukuk düzeninin izin
vermediği, zarar verici eylemlerdir
HAMİLİNE
: Kıymetli evrakı elinde bulundurana ödeme
yapılacağını gösteren ibare
İBRA
: Aklanma; temize çıkma; aklama; temize çıkarma
İCAP
: Bir sözleşme için ilk söylenen söz
İCAZET
: İzin; onay
İCRA
: Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle
yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme. Yapma,
yerine getirme, bir işi yürütme.
İÇTİHAT
: Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak
kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya
hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç. Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış
İFA
: Ödeme; yerine getirme; bir işi yapma
İFLAS
MASASI : İflas eden kişi veya
kuruluşun alacak ve borçlarını belirlemeye ve bunları düzenlemeye yetkili birim
İKRAH
: Korkutma; bir kimseyi yapmak istediği şeyi
yapmamaya, yapmamak istediği şeyi yapmaya korkutarak zorlamak
İKTİSAP
: Kazanma; kazanım; edinme; bir şeyin mülkiyetini
elde etme
İLAM
: Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme
bağlandığını gösteren resmi belge, mahkeme kararlı belge
İLLİYET
BAĞI : Nedensellik bağı; bir
neden ile ortaya çıkan sonuç arasındaki ilişki
İNFİSAH
: Fesh olunma; bozulma; hükümsüz kalma;
kendiliğinden ortadan kalkma
İNTİFA
HAKKI : Yararlanma hakkı;
başkasına ait bir malda, kullanma ve ürünlerinden yararlanma yetkilerine sahip
olmayı içeren irtifak hakkı çeşidi
İPOTEKLİ
BORÇ SENEDİ : Taşınmaz rehni ile
güvence altına alınmış kişisel bir hak nedeniyle, yetkili tapu görevlilerince
ilgili taşınmaza değer biçilerek, taşınmaz değerinin bağlandığı kıymetli evrak
İRAT
SENEDİ : Bir alacak nedeniyle
üzerinde gayrimenkul mükellefiyeti kurulan bir taşınmazın değerinin,
taşınmazdan ödenmesi gerekli bir para borcu biçiminde bağımsızlaştırılarak,
sürümünü artırmak için bağlandığı kıymetli evrak
İSTİHKAK
DAVASI : Taşınır veya taşınmaz bir
mal üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddiasında bulunmayı konu alan
dava
İSTİRDAT
DAVASI : Geri alım davası; haklı
bir neden olmaksızın mal kazanımından doğan ve kazanılan malın geri alınmasını
amaçlayan dava
İTFA
: Bir borcu ödeme, sona erdirme
IZTIRAR
HALİ : Zorunluluk hali;
çaresizlik
KAMBİYO
SENETLERİ : Poliçe, bono ve çekten
ibarettir
KAMBİYO
TAAHHÜDÜ : Ticari bir senet üzerine
imza koymak suretiyle doğan soyut borç
KARİNE
: İpucu; belirti; bilinen bir olgudan bilinmeyen
bir olgunun (sonucun) çıkarılması
KARZ
: Ödünç
KAYYUM
: Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin
yapılması için görevlendirilen kimse
KAZAİ
RÜŞT : 15 yaşını bitirmemiş olan
mümeyyiz bir küçüğün, ana ve babasının kabulü ile mahkemece reşit kılınması
KOLLEKTİF
ŞİRKET : Ticari bir işletmeyi
ticari ünvan altında işletmek üzere hakiki şahıslar arasında kurulan ve
ortaklardan hiçbirinin sorumluluğu sınırlanmamış olan ticari şirket
KOMANDİT
ŞİRKET : İki veya daha çok kimse
tarafından, bir ticari işletmeyi müşterek ticaret ünvanı altında işletmek
amacıyla, bir sözleşmeyle kurulan ve şirket alacaklılarına karşı ortaklardan
bir kısmının sorumluluğu sınırlanmamış ve diğer bir kısım ortaklarının
sorumluluğu belirli bir miktar ile sınırlanmış olan, hak ehliyeti işletme
konusu ile sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir şirket tipidir
KONKORDATO
: En az üçte iki alacaklının kabulü ve ticaret
mahkemesinin onaması ile ortaya çıkan bir anlaşmayla, alacaklıların bir kısım
alacaklarından vazgeçmesi ve borçlunun da bu anlaşmaya göre borcun belli yüzdesini
belirlenen vadede ödeyerek borcundan kurtulması
KÜLLİ
HALEFİYET : Mirasçılar; sadece miras
üzerindeki mal ve haklardan istifade etmeyip aynı zamanda miras bırakanın
borçlarından da sorumludur. Bu detay miras hukukunda külli halefiyet olarak
adlandırılır
LİMİTED
ŞİRKETİ : İki veya daha fazla
gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulan ve
ortakların sorumlulukları koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas
sermayesi belirli olan şirkettir
MALİK
: Mülkiyet hakkı sahibi; bir şeye sahip olan kişi
MAMELEK
: Malvarlığı
MENFİ
TESPİT DAVASI : Bir kimsenin iddiada
bulunan kişi ile aralarında hukuki ilişki (örneğin borç ilişkisi)
bulunmadığının saptanmasını istediği dava
MUACCEL
: Vadesi gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş
MÜCBİR
SEBEP : Herhangi bir kimse
tarafından alınacak önlemlere karşı, önüne geçilmesi olanaksız, beklenmedik
olaylar
MÜDAFİ
: Savunucu; savunan
MÜECCEL
: Vadeli; zamanı henüz gelmemiş
MÜEYYİDE
: Yaptırım; destek; hukuk kurallarının
uygulanmasını sağlamak ve zorlamak için yasalara konulan hükümler; bir kuralın
emir ve yasaklarına uyulmadığı zaman karşılaşılacak olan tepki
MÜFLİS
: İflas eden kişi; mahkemelerce iflasına karar
verilen kimse
MÜMESSİL
: Temsil eden; temsilci
MÜMEYYİZ
: Sezgin; temyiz eden; iyiyi kötüden ayırma
yeteneğine (temyiz gücüne) sahip kimse
MÜSADERE
: Zoralım; bir kimsenin taşınır veya taşınmaz bir
malının, kendi isteği olmaksızın devlet tarafından elinden alınması
MÜTESELSİL
SORUMLULUK : Birden çok kimsenin, bir
borcun veya zararın (tamamının) ödenmesinden, zincirleme olarak ve tek başına
sorumlu olması
MUTLAK
MUVAZAA : Tarafların gerçekte
herhangi bir muamele yapmayı düşünmedikleri halde, sadece üçüncü şahısları
yanıltmak amacıyla, aralarında bir muamele yapılmış gibi göstermeleri
NAMA
: Ada, isme, kişiye
ÖNALIM
HAKKI : (Şufa hakkı) bir taşınmaz
malın satılması halinde, onu diğer alıcılara nazaran öncelikle satın alabilme
hakkı
PAYLI
MÜLKİYET : Birden çok kişinin, maddi
olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla sahip olmasıdır
PEY
AKÇESİ : Ön ödeme
RAYİÇ
BEDEL : Bir iktisadi kıymetin,
değerleme günündeki normal alım-satım değeri; piyasa değeri
RE’SEN
: Kendiliğinden; herhangi bir isteğe gerek
olmadan; otomatikman
REŞİT
: Ergin; rüşt yaşını doldurmuş; onsekiz yaşını
dolduran veya onsekiz yaşını doldurmamasına rağmen evlenen veya yasal olarak
erginliğine mahkemece karar verilen kişi
RÜCU
: Dönme; sözünden dönme; bir ödemede bulunan
kimsenin, bu bedeli, asıl ödeme yapması gereken kişiden istemesi
RÜÇHAN
HAKKI : Yasal olarak tanınan
öncelik hakkı
SINIRLI
SORUMLULUK : Borçlunun borcunu
ödememesi durumunda, bütün mal varlığıyla değil de mal varlığının bir bölümüyle
sorumlu olması durumu
SINIRSIZ
SORUMLULUK : Borçlunun borcunu
ödememesi durumunda alacaklıya karşı bütün mal varlığıyla sorumlu olması durumu
SÜKNA
HAKKI : Bir evde veya evin bir
bölümünde oturma hakkı veren kişiye bağlı bir irtifak hakkı
ŞERH
: Kişisel hakların, devir sınırlamalarının ve
geçici tescilin, tapu siciline yazılmasını gösteren terim
ŞUFA
(ÖNALIM) HAKKI : Mükellefin, hakkın konusu
olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir
irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında
öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren yenilik doğuran hak
TAHVİL
: Üzerinde bulunan kupon ve/veya anapara vadesi
geldiğinde borçlu olan şirketin borçlarını ödemesi esasına dayanan menkul
değerler
TAKSİRLİ
SUÇ : Dikkatsizlik,
tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan
doğan, istemeyerek gerçekleştirilen suç
TEMERRÜT
: Borcun ifasında gecikme, bir yükümlülüğün yerine
getirilmesinde oluşan gecikme
TEMETTÜ
: Kâr; kazanç payı
TEMYİZ
: Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul
yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol
TENKİS
: İndirme; azaltma; eksiltme
TEREKE
: Miras bırakandan mirasçılara kalan malvarlığı
TERKİN
: Silme; resmi kütük veya defterde yazılı bulunan
bir konunun (şerhin) çizilmesi
TESELLÜM
: Teslim alma
TESELSÜL
: Zincirleme ; birden fazla kimsenin bir borçtan
veya suçtan dolayı sorumlu olması
TRAMPA
: Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka
bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme
TÜZEL
KİŞİ : Kendisini oluşturan
gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı
bulunan
ÜST
HAKKI : Taşınmaz malikinin, bir
başkasına, arsasının üstünde ya da altında inşaat yapma veya mevcut inşaatı
koruma (ona sahip olma) yetkisi verdiği irtifak hakkı
VARANT
: Rehin senedi; umumi mağazaya tevdi edilen
mallara ve tahıla ilişkin rehin hakkını
gösteren ve bu mallar üzerinde herhangi
bir alacaklı yararına bu hakkın yaratılmasını sağlayan senet
VARİS
: Mirasçı
VASİ
: Kanunun öngördüğü durumlarda, küçük veya kısıtlı
kişilerin haklarını korumak üzere mahkeme tarafından atanan kanuni temsilci
VEDİA
: Saklama
VEKALET
SÖZLEŞMESİ : Kişinin, bedelli veya
bedelsiz olarak, bir işi yürütmeyi veya yerine getirmeyi başkası adına
üstlendiği sözleşme
VELAYET : Ana ve/veya babanın,
reşit olmamış çocukları üzerindeki (kanundan doğan) eğitim ve terbiye hak ve
yetkisi
ZAMANAŞIMI
: Kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında
geçmekle, bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten
kurtulmayı sağlayan süre
ZARURET
HALİ : Kendisini ve başkasını
bilerek sebebiyet vermediği zarardan ya da derhal ortaya çıkabilecek bir
tehlikeden kurtarmak için başkasının mallarına zarar vermedir
ZIMNİ
: Üstü kapalı; açık olmayan
ZİLYETLİK
: Bir şey üzerinde fiili hakimiyet veya bir eşyayı
fiili hakimiyet ve kudret alanı içinde bulundurma
Yorumlar
Yorum Gönder